30 Kasım 2015 Pazartesi

Orange is the New Black

Dizi Adı: Orange is the New Black
Program Yaratıcısı: Jenji Kohan
Sezon Sayısı: 3

İstanbul da bir kadın cezaevinde görev yapan Psikolog arkadaşımın önerisiyle başladığım dizi. İlgilenenler için güzel bir komedi - drama dizisi. İlgilenenler için diyorum çünü bu dizi bir Oz ya da Prison Break gibi derin, sürükleyici ya da heyecanlı olduğu düşüncesinde değilim. Yalnız bizim gibi ilgi alanınız suç, suçlu ya da hapishane ise izlenesi bir dizi oluveriyor. Ailece izlenemeyecek kadar küfür ve sex sahneleriyle dolu bu güzel diziyi 1. sezonda geçen bir repliğin çok iyi özetini yaptığı düşüncesindeyim. Sinema Seyircisi iyi seyirler diler.



- Adın neydi senin?
- Dina. - Dina.
- Güzel isim.Seni korkutacak birçokşey söyleyebilirim Dina.Seni hapishane itim yapacağımı söyleyebilirim.Seni uşağım yapacağımı söyleyebilirim. Aramızda duygusal bir bağ olmasa bile
seninle seks yapacağımı ve baharın kiraz ağaçlarına yaptığını hapis
yöntemleriyle sana yapacağımı söyleyebilirim. Ama neden zahmet edeyim? Çok sertsin, değil mi?
Evet, olmadığın bir şey olduğuna kendini inandırmanın ne kadar kolay olduğunu biliyorum. Bunu dışarıda yapabilirsin. Hareket etmeye devam edebilirsin. Gerçekte kim olduğunla yüzleşmemek
için kendini meşgul kılabilirsin. Ama sen zayıfsın. Ben senin gibiyim Dina. Ben de zayıfım. Bu zamanı dokunacak, sevecek biri olmadan atlatamıyorum. Seks acıyı dindirdiği için mi yoksa bir tür
sikiş canavarı olduğum için mi bilmiyorum. Ama buraya gelmeden önce biri olduğumu biliyorum. Hayatını kendi seçmiş biriydim. Şimdi ise hayatım günü ağlamadan bitirmekten ibaret. Ve orkuyorum. âlâ korkuyorum. Burada kendim olmadığımdan korkuyorum. Ve aslında kendim olmamdan korkuyorum. Hapishanenin en korkutucu yanı diğer insanlar değil Dina. En korkutucu yanı, gerçekte kim olduğunla yüzleşmek.  Çünkü bir kez bu duvarların arkasına geçtin mi koşup kaçabileceğin bir yer yok.  Koşabilsen bile. Gerçek, insanı burada yakalıyor Dina. Ve seni iti yapacak
olan da o gerçek.